Küba’da Yatırım Fırsatı
15 yıldır Küba’da yaşayan biri olarak Yeşil Timsah Blog’un bu yazısında adanın içerisinde bulunduğu reform sürecini ve bunun getirdiği cazip yatırım imkanlarını ele alacağım. Yeşil Timsah Küba, turizm faaliyetlerine ek olarak, adada yatırım danışmanlığı hizmeti verdiği gibi yatırım ortaklıklarına da açıktır.
* * *
GÜNCELLEME (Mayıs 2023): Küba son aylarda dramatik bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Toptan ve perakende ticarette devlet tekelinin ortadan kalkmış olması sebebiyle özel şirketlerin piyasadaki ağırlığı her geçen gün artıyor. Yabancı şirketler artık mallarını doğrudan Kübalı özel şirketlere satabildikleri gibi, Kübalı özel şirketler de ihracat yetkisine kavuşmuş durumdalar ve bu gelişmeler, tahmin edileceği üzere, hem ihracat hem de ithalat açısından ciddi fırsatlar doğuruyor. Bunu değerlendirmek isteyen girişimciler detaylar için bizimle bağlantıya geçebilir.
* * *
Ortalama bir turistin Küba’ya geldiğinde yaptığı tespitler oldukça tipiktir. Daha havaalanında Kübalıların ne kadar da rahat insanlar oldukları fark edilir. Birkaç gün geçince bu gezinin bir zaman yolculuğuna benzediğine ikna olunur. Ülkenin –kişisel yorum farkına göre– 10-60 yıl geriden geldiğinden dem vurulacaktır sık sık. Temel tespitlerin sonuncusuysa buraya yatırım yapmanın ne kadar da mantıklı olduğunu fark etmektir genellikle. Dönercinin bile bulunmadığı bir ülkeyle karşılaşmak haliyle insanları şaşırtmaktadır.
Bunun sebebi Küba’nın devletçi-merkezi bir ekonomiye sahip olmasıdır. Bu durum ekonomideki mal ve hizmet çeşitliliğini kısıtlamanın yanında devasa bir talep fazlası da yaratmaktadır. Küba ekonomisi kronik denebilecek bir arz açığından muzdariptir. Merkezi planlamanın mantığı gereği sürekli geniş bir karaborsa mevcuttur ve halkın ekseriyeti asgari maddi imkanlara sahip olmasına rağmen arzu ettiği mallara ulaşmakta zorlanmaktadır. Bu yüzden piyasaya sürülen ürünler kalitesi ve fiyatı pek önemli olmaksızın hızlıca tüketilmektedir. Kübalılar kalitesi görece düşük malları diğer ülkelere göre gayet pahalıya satın alabilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadırlar.
Lakin günümüzde bu tablo değişmeye başlamış bulunuyor. Ürün fark etmeksizin talep sorunu olmayan ideal bir pazar ve fiilen bakir bir ülke gerçekliği hala sabit kalsa da, bunu mümkün kılan ülkeyi büyük oranda dışa kapalı tutma politikası ciddi bir erozyona uğramış durumda. Küba hükümeti geçen onca yılın ardından nihayet sisteminde ciddi yapısal reformlara gidiyor ve bu da haliyle yabancı yatırımcıların gözlerinin bu ada ülkesine çevrilmesine sebep oluyor. Küba yatırım için en ilgi çekici ülkelerden biri artık.
Bu durumun detaylarını görebilmek için öncelikle bu noktaya nasıl gelindiğini inceleyelim.
Küba’daki Ekonomik Reformların Tarihsel Gelişimi
Söylemindeki baskın ilerleme vurgusuna rağmen aslında Fidel Castro Küba’sının temel ekonomi politikası üretici güçleri baskılamak olmuştur. Soğuk savaş döneminde ülkenin jeostratejik pozisyonu avantaja çevrilerek Sovyetler Birliği desteğiyle işleyecek bir ekonomik sistem kurulmuştur. Dışa ve sıcak paraya bağımlı bu yapı hükümetin üretim verimliliğini büyük oranda göz ardı edebilmesini sağlar. “Mutlu Kübalı” imgesinin tarihsel dayanağı budur. Halkın üretim çarkları içerisinde yıpratılmaması toplumsal gerilimleri büyük oranda gevşetmiştir. Tabii bunun madalyonun sadece bir yüzü olduğunu belirtmek gerek. ‘90’lardaki ekonomik çöküşün fazlasıyla şiddetli olması da bu tercihle alakalıdır. Sovyetler Birliği’nin dağılması ülkeyi tek gecede kara sabana dönmek durumunda bırakmıştır.
Günümüzde Küba hala çöküş sonrası yeniden yapılanma döneminde bulunuyor. Daha doğrusu ve garibi bu sürece yeni yeni başlıyor. Çünkü Fidel Castro hükümeti çöküş sonrasında da, üretimi temel almak yerine, Sovyetler Birliği’nin boşluğunu turizmle doldurmaya çalıştı. Venezuela’da Hugo Chávez’in iktidara gelmesi işlerini kısmen kolaylaştırmış olsa dahi seçilen bu yolun gelecek vadetmediği açıktı ve nihayet 2007-2011 döneminde ülke ekonomik reformları gündemine aldı.
Reformlar Nisan 2011’deki 6. Kongre ile start aldı. Bu temkinli olduğu kadar etkili bir başlangıçtı. Bu dönemde esas olarak Kübalılara özel girişimde bulunma izni verildi. Sadece belirlenen kısıtlı iş lisansları arasından seçim yapılabiliyor ve şirket statüsü elde edilemiyor olmasına rağmen hizmet sektöründe belirgin iyileşmeler sağlandı. Kısa süre içerisinde 500 binden fazla Kübalı yasal olarak kendi hesabına çalışmaya başladı.
6. Kongre üretim yetersizliğini aşmak içinse ülkeye yabancı sermaye çekme politikasını benimsemişti. 28 Haziran 2014 tarihinde yabancı yatırım yasası turizm dışındaki sektörleri de kapsayacak şekilde genişletildi. Sadece belli stratejik sektörler yasanın dışında tutuldu. Yatırımcılara mülkiyet değil uzun süreli kullanım hakkı verilen bu yasayla ciddi vergi indirimlerine gidildi (Gelir vergisinde 10 yıllık bir muafiyet söz konusu), kamulaştırmama garantisi verildi, kazancın vergisiz ülke dışına çıkarılabilmesi hakkı tanındı. Bunu destekleyen diğer gelişmeyse Havana’ya yaklaşık 45 km mesafede Mariel Özel Kalkınma Bölgesi’nin açılması oldu.
Dönemin ABD devlet başkanı Barack Obama’nın 2014’te Küba ile ilişkileri düzeltmeye karar vermesi esas olarak bu açılıma verilmiş bir yanıttı, fakat sürece zarar veren sonuçları oldu. Küba hükümeti bu hamleyi “diz çöktürme” politikasından “sızma” politikasına geçiş olarak gördü ve buna yanıt olarak, reformların gerektirdiği ademi merkeziyetçilik açılımlarını bir yana bırakarak eskisinden de merkeziyetçi bir ekonomik anlayışa geçti. Reformların gelişimine zarar veren diğer husussa turizm gelirlerinde görülen büyük artış oldu. ABD’nin onca yıl sonra Küba’nın var olma hakkını tarihsel olarak tanımış olması hem adaya gelen turist sayısını ciddi şekilde artırdı, hem de turist profilini ekonomik anlamda yükseltti. Bunun üzerine Küba hükümeti önceliği tekrar turizme vermeye karar verdi. 2019’da Havana lüks otel inşaatlarıyla doldu.
Lakin durumun tekrar, hem de dramatik şekilde değişmesi için fazla beklemek gerekmeyecekti. Önce yeni ABD devlet başkanı Donald Trump Küba’ya uygulanan ambargoyu eskisinden de sıkı bir hale getirdi. Ardından da covid-19 pandemisi Küba’yı turizm gelirlerinden mahrum bıraktı. Böylece, nesnel koşullar eskisi gibi elverişli olmasa bile, bekleyen reformlar bir bir yapılmaya başlandı.
Artık Küba’da sürekli oturum iznine sahip olan kişiler 100 çalışana kadar limited şirket açabiliyor. Üstelik tanımlanan 2110 ticari aktivitenin sadece 124’ü özel girişimcilere kapalı tutuluyor. Benzer şekilde yabancı yatırımcıların alanı da genişlemiş bulunuyor. Artık Küba hükümeti toptan ve perakende ticarette yabancı yatırımlara izin vermeye başlamış durumda. Günümüzde birçok yabancı şirket Kübalı özel girişimcilere toptancı olarak hizmet veriyor.
Küba’da Yatırım Danışmanlığı ve Ortaklık
Yukarıdaki tarihsel açıklamalardan anlaşılacağı üzere Küba’da yatırım-ticaret yapmanın iki yolu mevcut ve bunlardan birincisi haliyle yabancı yatırımcı olarak Küba hükümetiyle anlaşmak.
Turizm yatırımlarının toplam içerisinde hala % 68’lik bir paya sahip olması sebebiyle bu alanda başı çeken ülke İspanya iken, onu Venezuela, Kanada ve İtalya takip ediyor. Türkiye ise yaklaşık 100 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip olan Küba’nın halihazırda en fazla ihracat yaptığı 12’nci, en fazla ithalat yaptığı 16’ncı ülke konumunda. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2014-2019 periyodunda yüzde 55 artarak 43.974.416 dolara ulaşmış olsa da henüz arzu edilen seviyenin çok gerisinde bulunuluyor.*
Bunun temel sebeplerinden biri Küba’nın hem uzak hem de farklı bir pazar olması. Türk yatırımcı Küba’nın koşullarını anlamakta ve buna adapte olmakta ister istemez zorlanıyor. Küba’da ticaret zor, yerel bilgi gerektiren bir konu ve bizim uzmanlığımız da bu noktada devreye giriyor. 15 yıldır burada yaşıyor olmanın getirdiği bilgi birikimiyle, Küba ile ticari ilişki geliştirmek veya adada yatırım yapmak isteyen şirketlere yatırım danışmanlığı hizmeti veriyoruz.
Küba’da yatırım yapmanın ikinci, yani direkt yolunun tercih edildiği durumlardaysa ortaklık imkanı mevcut. Bir önceki bölümde değindiğimiz gibi, artık Küba’da sürekli oturum izniyle şirket kurup birçok farklı alanda yatırım gerçekleştirilebiliyor. Bu girişimlerin en popülerleri restoran, bar, butik otel ve mağaza olsa da hükümetin asıl gayesi iç üretimi teşvik etmek ve atölye veya fabrika kurmanın önünde herhangi bir yasal engel bulunmuyor.
Küba’da iş kurmak veya adayla ticari ilişki geliştirmek gibi bir düşünceniz varsa bizimle bağlantıya geçmekten çekinmeyin. Türkçedeki en kapsamlı ve en doğru Küba bilgi kaynağı olan Yeşil Timsah Blog’un sonraki yazısında görüşmek üzere.
* Bu konudaki detaylar için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin web sitesine bakılabilir.
Yeşil Timsah Blog’un Küba gezi rehberini okumak için tıklayınız.
Yeşil Timsah Blog’un yatırım konulu yazılarını görmek için tıklayınız.
Yeşil Timsah Blog’un bir önceki yazısı olan Küba’da Türk Rehber’i okumak için tıklayınız.
Küba’daki ilk ve tek Türkçe kiralık ev servisi: yesiltimsahkuba.com
Facebook: facebook.com/yesiltimsahkuba
Instagram: instagram.com/yesiltimsahkuba
- 0 Yorum